2020/07/09

5 Kitap 1 Yorum #2

Herkese merhaba!
İlk 5 Kitap 1 yorum yazımı yazdıktan sonra o kadar da farklı çeşitte kitap okumayan sıkıcı biri olduğumu ve bu yüzden her ay farklı türlerde kitapları yorumlayamayacağımı fark ettim. Bu yüzden serbest gitmeye karar verdim. Bu ayın teması yok yani. Kitap önermekten ve benimle yorum kutusunda buluşmaktan çekinmeyiniz!

1. Deli Kadın Hikayeleri
Yazar: Mine Söğüt
Tür: Öykü
Dil: Türkçe 

Puanım: 5/10

Yorumum
İlk üç hikayeyi severek okudum ve içimde tanıdık bir takım hisler uyandırdı. Okurken rahatsız oluyorsunuz fakat sizi rahatsız eden şey okuduklarınız değil, bu okuduklarınızın gerçek olması ihtimalinin yaşadığınız coğrafyada oldukça yüksek oluşu hatta belki de çoktan yaşanmış oluşu. 
Keşke aynı şeyi kitabın geri kalanı için söyleyebilseydim fakat sürekli tekrar eden ifadeler ve üslup bir süre sonra bozuk bir plağın üzerinde aynı çiziğin üzerinden geçmeye çalışıyormuşsunuz gibi hissettiriyor ve bu ifadelere takılmaktan hikayenin geneline odaklanamıyorsunuz.

Son olarak, kediler bu dünyada yalan söylemeyen tek dostumuzdur. Kediler asla ihanet etmez.


2. Early Cases of Akechi Kogoro
Yazar: Edogawa Ranpo
Tür: Gizem / Polisiye
Dil: Japonca / İngilizce
İngilizceye Çeviri: William Varteresian

Puanım: 6/10

Yorumum
Her ne kadar Ranpo'nun hikayelerine bayılsam da bu kitabı başlangıç için kimseye önermezdim. Kitaptaki hikayelerin her biri ünlü ve zamanında film adaptasyonları çekilmiş hikayeler. Özellikle 'The Case of the Murder on D. Hill' Türkçesiyle 'D Tepesi Cinayeti Vakası' Edogawa Ranpo'nun en ünlü hikayelerinden biridir ve başlattığı Eroguro Nonsense akımının öncü hikayesidir. Bunun yanında Dedektif Akechi Kogoro karakteri de Japon popüler kültüründe tıpkı Sherlock gibi yer etmiş bir karakter. Fakat hikayelerin genelinde bu akıma örnek olacak bir takım rahatsız edici ögeler olduğu için Edogawa Ranpo ve hikayeleri hakkında önceden bilgi sahibi olmayan biri için bu oldukça şok edici olabilir.
Hikayelerin içinde kullandığı zekice tuzaklar ve hikayenin neredeyse komik sayılabilecek kadar dehşet verici akışı (The Ghost adlı hikayede basit bir şakadan çıkan korkunç olaylar zinciri gibi.) okuyucuyu kitaba bağlıyor.
Bunun kısa bir yorum yazısı olması gerekiyordu. Üzgünüm.


3. Efsuncu Baba
Yazar: Hüseyin R. Gürpınar
Tür: Komedi, Gizem
Dil: Türkçe

Puanım: 5/10

Yorumum
Gürpınar'ın şu ana kadar sadece iki kitabını okudum ve her ikisinde de kendimi zaman yolculuğu yapıyormuş gibi hissettim. Yazıldığı dönemi ayna gibi yansıtan bir üslubu, özgün ve gerçekçi karakterleri var ve yazar konudan sapsa bile karakterlerin muhabbetine bazen kendinizi o kadar kaptırıyorsunuz ki hikayenin sapmasına aldırmıyorsunuz. Efsuncu Baba da bu tarz bir hikayeydi işte. Her ne kadar ilk başta ana karakterleri yadırgasanız da ve tam olarak neler olduğunu anlayamasanız da maceralarına kapılınca zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Efsuncu Baba da tıpkı Gulyabani gibi biraz düşününce kolayca açıklanabilecek 'doğaüstü' bir olayı anlatıyor. Ana karakterlerle birlikte Efsuncu Baba'nın peşine düşüyor ve her sayfada büyülü hazineyi bulabilme umuduyla okumaya devam ediyoruz. 5 puan kırmadaki sebebim hikayenin tahmin edilebilir basit bir konu üzerine kurulmuş olmasıydı. Gulyabani'yi okurken duyduğum heyecanı ne yazık ki Efsuncu Baba'da pek duyamadım.


4. İtiraflar
Yazar: Kanae Minato
Tür: Polisiye
Dil: Japonca

Puanım: 8/10

Yorumum
İtiraflar'ı elime alır almaz daha o gün bitirmiştim. Çok hassas ve tartışmalı bir konu üzerine kurulmuş güzel bir hikayeydi. Kitapta belirli bir noktadan sonra ana karakterin yaptıklarının etikliği tartışılır ama yine de yazarın böyle bir bakış açısından giriş yapıp hikayeyi genişletmesi oldukça ilgi çekiciydi. Polisiye severlere mutlaka tavsiye edeceğim bir kitaptır.






5. Zaman Makinesi
Yazar: H.G. Wells
Tür: Bilim Kurgu
Dil: İngilizce / Türkçe

Puanım: 8/10

Yorumum
Zaman Makinesi'ni çok sevdim çünkü tipik zaman makinesini icat ettim hadi geçmişe gidip bir şeyleri değiştirelim temasından ziyade ana karakterin kazara geleceğe gidişini ve insanlığın nasıl bir yaşantıya sahip olduğunu öğrenmesini konu alıyor. Wells'in üslubunu çok merak ediyordum ve bu hususta bu kitabı okuduğuma gerçekten çok memnun oldum. Okurken hem çok merak ettim hem de zevk alarak okudum. Zaman Makinesi'yle ilgili hayal kırıklığına uğradığım tek bir nokta var, o da gelecekte yaşanan olayların anlatılırken çok yüzeysel anlatılması. Yani bittikten sonra insan uzunca bir süre daha merakta kalıyor. "Acaba biraz daha kalmış olsaydı neler olurdu?", "Spoiler olarak sayılabilecek mekanda daha fazla vakit geçirseydi nelerle karşılaşırdı?" gibi sorularla kalakalıyorsunuz ama bu da kitabın aslında ne kadar güzel olduğunu kanıtlıyor bir nevi. Zaman Makinesi'ni bilim kurgu seven herkese tavsiye ederim.


Not not: Oldukça geç kalmış bir blog gönderisi oldu bu. Neredeyse iki ay falan geçmiştir. Normalde bu kitap yorumu gönderilerini ayda bir yazmayı düşünüyordum ancak her planladığım şey gibi bu da olamadı. Yine de okumamı istediğiniz kitap varsa önermekten çekinmeyin. Seve seve okurum. Yukarıda okuduklarınız var ise yorum kutusunda buluşalım!


Tasarım: Zuri