2014/08/04

Çöplük (Kısa Hikaye)

Böyle bir şeyi düşünüp yazabilmek için gerçekten çok kıvrandım. Son zamanlarda nedenini bilmediğim bir şekilde boş hissediyorum. Ama sonunda kendime gelebildim sanırım. Umarım bunu bitirebilirim. Şimdiye kadar yazdığım çoğu özgün hikayem yarım kaldı. Umarım okurken siz de beğenirsiniz. Şimdilik küçük bir kısmı.

İyi okumalar~

-------

-Tokyo, Toshima'da 4 Ağustos 2014 gece 23.30 sularında arkadaşının evinden kendi evine gitmekte olan 21 yaşındaki Konda Yukina'dan bir haber alınamadı. Aramalar polis tarafından sürdürülüyor.

The Japan Times

-"Son zamanlarda fazlaca gerçekleşen kaçırılma olaylarından bazen ben bile ürküyorum. Yakuza olabileceğini söylüyorlar ama... şuna bir baksanıza. Adını vermeyeceğim kişi yaklaşık bir ay sonra çöpün kenarında bulunuyor. Darbe izi yok, biri tarafından öldürülmemiş, zehirlenmemiş, tecavüze uğramamış. Parmak izi yok. Ama gözlerindeki korku insanın içini donduruyor. Daha fazla detaya girmek istemiyorum. Olsa olsa bu iş bir profesyonelin elinden çıkabilir. Bir çılgının elinden. Ve bu çılgın tek bir kişi değil. Gölgelerde saklanıyorlar..."

Sugiura Kazuya


Ahşap rengi jaluzileri çekili içi loş odada tek başına oturuyordu. Dudakları arasına sıkıştırdığı sigaranın dumanı kirli bir örümcek ağı gibi odayı kaplamıştı. Nefes almakta zorluk çekiyor fakat aldırmıyordu. Ne de olsa yaşaması için ihtiyaç duyduğu şey birazdan gelecekti. Kolları arasında, sıcacık, capcanlı. Düşüncesi bile içten içe onu deliye çeviriyordu. İçine akan heyecanla birlikte gözlerini kapıya çevirdi. Gerilip gülümsemeye dönüşen dudaklarının arasından sivri dişleri görünüyordu. Sigarasını alıp önünde duran masanın üzerindeki küllükte söndürdü. O da jaluziler, sandalyeler, dolaplar ve içerideki bir çok eşya gibi ahşaptandı. Bu onu iyi hissettiriyordu. Yumuşak, tüylü ya da ipekten olması gerekmezdi bir şeyin rahatlatıcı olması için. Kokusu, görünüşü, yüzeyindeki şekiller, pürüzlü olup olmayışı seni tatmin ediyorsa o şey rahattı. Böyle düşünüyordu Shinji. Ona göre bu dünyada bütün kavramlar insandan insana değişirdi. Doğru denen bir şey yoktu. Hiçbir zaman da olmamıştı. Doğru olan bir şey varsa da onun bildikleri ve hissettikleriydi.

Kapı tıklatılarak açıldı. Üzerinde beyaz laboratuvar önlüğü olan sevimli yüzlü bir adam kafasını hafifçe eğip ona bakmıştı. Kapı açılır açılmaz içerideki sigara dumanı dans ederek dışarı çıkmıştı.
"Shinji. Getirdiler."
"İlk önce odaya koyup kendine getirsinler. Konuşmak istiyorum. Hem biliyorsun baygınken tadı çıkmıyor."
İki adam alçak sesle gülüştüler. Laboratuvar önlüklü adam kapıyı kapatmadan önce Shinji yeniden seslendi.
"Hirokazu. Gözlerinin bağlı olduğundan emin olun."
Adam son kez dönüp ona baktı ve kendinden emin bir şekilde gülümsedi.
"Tabii."



4 yorum:

  1. Wow. *-*
    Çok hoştu. Devamını heyecan ile bekliyor olacağım çünkü ciddi anlamda hoşuma gitti. o.o
    Ellerine sağlık Shuu-san, çok güzeldi. :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğun için teşekkür ederim!! <3 Okuyanı sıkmasın ve meraklandırsın diye küçük parçalar halinde yazmayı düşünüyorum -diğer kısa olmayan kısa hikayelerimi biliyorsun =="- Umarım beğenirsin :3

      Sil
  2. Bu tür hikayeleri çok severim, bunu da çok merak ettim, aklında iyi bir kurgu oturtmuşsun gibi duruyor ve eğer gerçekten öyleyse lütfen devam et Shuu! *-* Keşke hepsini yazsaydın diyecektim de okuyup sıkılabilecekleri düşünmen iyi olmuş, hem kendin de yorulurdun muhtemelen. Kalemine güç versin yazma tanrısı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy teşekkür ederim!! T^T Sağlam bir şeyler çıksın diye gerçekten çok düşündüm ve umarım hepsini yazabilecek gücü kendimde bulabilirim. Okuduğun ve beğendiğin için teşekkürler Alice-chan!! :3

      Sil

Tasarım: Zuri