Son birkaç gündür kalan iki gramlık insanlığımı da yitirdiğimden ve programlanmış bir organizma gibi aynı şeyleri tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar yapıp etrafımda olan olaylara tepkisiz kaldığımdan beri yatmadan önce 'Ya uykumda ölürsem? Ya Poe'nun hikayelerini okuyamadan ölürsem? Ya FF7R'i oynayamadan bu bina başıma yıkılırsa? Ya ölmezsem de saatlerce acı çekersem? Ya ölür de kedilerimi geride bırakırsam?' gibi hastalıklı düşüncelere kapılıp saatlerce uykusuz kalmamın önüne geçebiliyorum. Gerçi hala kabuslarımın ve karabasanlarımın önüne geçebildiğim söylenemez ama en azından bir şekilde ihtiyacım olan uykuyu alabildiğimi söyleyebilirim.
Hayatım yine beni şaşırtmadı ve bu salgın hastalık illetini mezuniyetimden hemen önce üzerime salarak 'Daha kötüsü olamaz artık!' diye yankılanan isyanımın üzerini şu pullu, parlak kalemlerle çizdi. Daha kötüsü oluyor. Zaman ilerledikçe hep daha kötüsü oluyor. Ve artık bu duruma şaşırmadığımdan ne isyan ediyorum ne de şikayet. Eskiden halime acırdım. Sonra ondan da vazgeçtim. İnsan bir süre sonra ondan da yoruluyor.
Yine de bu süreçte; kafamı yastığa koyduğumda kesin uyuyabilmek için kendimi bayıltana kadar kitap okuduğum zamanları, online dersleri bir kenarıya açıp çay eşliğinde Sims 2 oynadığım zamanları, yaz tatilinde oynarım diye binbir zahmetle birikim yapıp aldığım FF7R'ı karantina günlerinde saatlerce rahatsız edilmeden oynadığım zamanları, mahalledeki kedileri beslemek için dışarıya çıktığım zaman paranoyaya kapılmamak için suratımı maske ve atkılarla mumyalayıp kulaklıklarımdan son ses neşeli şarkılar ? açtığım ve boş sokaklarda dans ederek kedilerimi beslediğim zamanları asla unutmayacağım.
Her ne kadar bir şeyleri başarmaya olan inancımı yitirmiş olsam da sırf ruh sağlığımı ayakta tutabilmek için romanım üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Çok ama çok, çok yavaş ilerliyorum. Acelem yok. Yazdıklarımı benden başka kimse okumuyor nasılsa.
Yine de reklam yapmadan edemeyeceğim. Yan taraftaki resme tıklayarak okuyabilirsiniz.
Yakın vakitte bir oyun tanıtım yahut bir kitap yorumu gönderisiyle geri döneceğim.
O zamana kadar kendinize dikkat edin. Görüşmek üzere.