Merhaba millet!
Bir başka oyun tanıtımı ve yorumuyla buralardayım.
Son zamanlarda oynadığım ve defalarca oynamaktan kendimi alamadığım bir oyundu bu.
Şimdi yavaşça arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapatın.
Ve tamamen farklı bir yere adım atmaya hazırlanın:
Perdenin ötesine.
Bir başka oyun tanıtımı ve yorumuyla buralardayım.
Son zamanlarda oynadığım ve defalarca oynamaktan kendimi alamadığım bir oyundu bu.
Şimdi yavaşça arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapatın.
Ve tamamen farklı bir yere adım atmaya hazırlanın:
Perdenin ötesine.
Trailer
The Last Door, The Game Kitchen tarafından 2014 senesinde yayınlanmış 2 sezonluk bir psikolojik korku oyunu. 1800'lerde geçen teması ve Edgar Allan Poe, Howard Phillips Lovecraft gibi yazarlara atıfta bulunan olaylarlarıyla eşsiz bir piksel-macera oyunu. Oyun şimdilik Android ve PC'de oynanabiliyor. Orijinal dilinin İngilizce olmasına karşın Türkçe dil desteği de bulunmakta.
Hikaye
Sezon 1
Sene 1891. Jeremiah Devitt, eski dostu Anthony Beechworth'ten şifreli ve huzursuz edici bir mektup alır ve kendisini görmek için evine ziyarete gider. Fakat dostu Anthony, mektubu gönderdikten hemen sonrasında kendini asarak intihar eder. Devitt elindeki bu şaibeli mektubun arkasında yatan asıl anlamı bulmaya çalışırken yatılı okulda geçirdiği zamanları, o zamanlarda babasının Anthony'nin ellerine bıraktığı "Perdenin Ötesini Görme" üzerine kurulu deneyin detaylarını ve "perdenin ardındaki"ni nasıl serbest bıraktıklarını hatırlar. Devitt kafasında yatan soruların cevaplarını buldukça geri dönülemez bir yola girdiğinin farkına varacaktır.
Sezon 2
Bir süredir Devitt'in gördüğü kabuslardan dolayı kendisine terapi uygulayan Doktor John Wakefield, hastasının aniden ortadan kayboluşunun üzerine onu aramaya başlar. Tıpkı kendisi gibi bir psikiyatrist olan dostu Johan Kaufmann'ın da yardımlarıyla Devitt'in izlerini süren Wakefield, hastasının ortaya çıkardığı gerçeklerle yüzleşecek ve onu içine çekildiği kabustan kurtarmaya çalışacaktır.
Arkaplan Hikayesi
İnanılana göre bu hayat dışında süregelmekte olan bir başka boyut vardır. Bu boyut değişmez gerçeği, ilk dili ve yaradılışın sırrını içinde barındırmaktadır ve bir perde tarafından korunmaktadır. "Son Kapı" yahut "Son Eşik" denilen bu perde antik varlıklar tarafından kullanılmaktaydı.
Anthony Beechworth'ün babası "Son Kapı"dan geçmek için araştırmalar yapmış ve bunu gerçekleştirmek adına bir serum geliştirmiştir. Fakat araştırmasını tam anlamıyla bitiremeden vefat etmiş ve elindeki her şeyi oğlu Anthony'e bırakmıştır. Yatılı okula gittiği dönemde Anthony bu araştırmadan arkadaşlarına (Devitt, Hugo ve Alexandre) bahsetmiş ve birlikte bunu gerçekleştirmek için çalışmalar yapmışlardır. Saniyelerle bile olsa perdenin ardına geçebilen ve perdenin ardındaki müthiş yaratığı görebilen grup, bunu yaygınlaştırmak için bir topluluk kurar fakat yaptıklarının korkunç bir sonuca yol açacağının farkında değillerdir.
Başlarına gelen korkunç olaylardan sonra topluluk dağılır ve Devitt kısmen hafızasını kaybeder. Fakat anlamadığı halde perdenin ötesiyle ilgili kabuslar görmeye devam eder. Doktor Wakefield'a yaptığı ziyaretleri sırasında dostu Beechworth'ten bir mektup alan Devitt, çıktığı yolculukta anılarını hatırladıkça gördüğü kabusları da anlam kazanır.
Karakterler
Jeremiah Devitt
Devitt zengin bir ailenin içine kapanık bir çocuğu. Genç yaşında annesinin ölümünün ardından babası onu yatılı bir Katolik okuluna gönderir ve Devitt'i tamamen terk eder. Orada Anthony, Alexandre ve Hugo'yla tanışır ve bir felsefe topluluğu kurup gizlice Son Kapı'ya ulaşma üzerine deneyler yaparlar.
Anthony Beechworth
Devitt'in yatılı okuldan dostu. Babası Son Kapı'ya ulaşmak için çalışmalar yapmaktaydı. Devitt'in yatılı okuldaki ilk ve en iyi dostu olmuştur.
Alexandre Du Pre
Devitt ve Beechworth'ün arkadaşı. Son Kapı'ya ulaşma deneylerinde aktif olarak bulunmuş ve sonunda aklını kaçırma derecesine gelmiştir.
John Wakefield
Devitt'in psikiyatristi. Kendisi hakkında fazla bilgi bulunmamasına karşın oyun içinde anlaşılan kadarıyla Wakefield'ın da karmaşık bir geçmişi olduğu bilgisi çıkarılabilir.
Johan Kaufmann
Wakefield'ın en yakın dostu ve kendisi gibi bir psikiyatrist.
Oynanış
Oyun point & click mantığıyla işliyor. Yani karakteri oyun içindeki ögelerle etkileşime girerek hareket ettiriyor ve stoğunza aldığınız eşyaları olması gereken yerlerde kullanarak hikayenin ilerlemesine olanak sağlıyorsunuz.
Grafikler
Oyun müthiş bir pixel şölen. Oyunun basit bir pixel oyundan fazlası olduğunu zaten açılışta da açıkça görebiliyorsunuz.
Ses ve Müzik
Carlos Viola tarafından yapılan klasik müzik tarzında soundtrack koleksiyonu oyuna derinlik katmasının yanı sıra müthiş bir uyum sağlıyor. Oyunun müzikleri oyunu oynadıktan sonra da defalarca dinlenilebilecek kadar güzel. Bunun dışında oyunun karakter ses desteği yok. Yalnızca oyunun bazı yerlerinde homurdanıp öksüren karakterlere ve "Nevermore!" deyip Edgar Allan Poe'ya selam gönderen kargaya denk gelmeniz mümkün.
Olası Sonlar
Oyun 2 sezon ve her sezonda 4 tane bölüm var. İlk oyunda tek bir son olmasına karşın ikinci sezonda iki sona çıkabiliyorsunuz.
Kişisel Düşünceler
Poe ve Lovecraft'ın hikayelerinin birer aşığı olarak bu oyuna bayıldım. Oyundaki gotik hava, yazarların hikayelerine gönderme yapan karga, kedi ve ağaç motifleri, karakterlerin olaylara olan soğuk kanlılıkları ve her korku oyununda olduğu gibi aptalca düşüncelere kapılmamaları (Centilmen beyler zeki adımlar atarak ilerler~) oynarken beni acayip etkiledi. Bir de, bunu söylemeden geçemeyeceğim, hiçbir karakterin yüzü olmamasına rağmen yaptıkları hareketler ve söyledikleriyle kendilerini sevdirmesine bayılıyorum. Aynı durum bir önceki oyun yazımda da geçerli olan bir şeydi. Yani bu demek oluyor ki her oyunun mükemmel görselleri ve karakter tasarımları olmasına gerek yok.
Bunun dışında oyunun müzikleri bir ha-ri-ka. Sadece bu kadar söyleyeceğim. Dinleyip kendiniz görün.
Son olarak oyunun sekiz bölümle sınırlı kalmasına gerçekten üzüldüm. O kadar sürükleyici ki daha fazla olsun istiyorsunuz. Ama ikinci sezonun sonuna gelindiğinde daha fazla uzayamayacağını fark ediyorsunuz.
The Game Kitchen'dan bu tatta başka oyunlar bekliyoruz!
Yazımı sonlandırırken hepinize okuduğunuz için teşekkür ederim. Oynadıysanız oyun hakkındaki düşüncelerinizi, yazıyı okuduktan sonra oynamaya karar verdiyseniz fikirlerinizi ve sorularını yorum kutumda görmekten mutluluk duyarım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!
Videte ne quis sciat.
The Last Door, The Game Kitchen tarafından 2014 senesinde yayınlanmış 2 sezonluk bir psikolojik korku oyunu. 1800'lerde geçen teması ve Edgar Allan Poe, Howard Phillips Lovecraft gibi yazarlara atıfta bulunan olaylarlarıyla eşsiz bir piksel-macera oyunu. Oyun şimdilik Android ve PC'de oynanabiliyor. Orijinal dilinin İngilizce olmasına karşın Türkçe dil desteği de bulunmakta.
Hikaye
Sezon 1
Sene 1891. Jeremiah Devitt, eski dostu Anthony Beechworth'ten şifreli ve huzursuz edici bir mektup alır ve kendisini görmek için evine ziyarete gider. Fakat dostu Anthony, mektubu gönderdikten hemen sonrasında kendini asarak intihar eder. Devitt elindeki bu şaibeli mektubun arkasında yatan asıl anlamı bulmaya çalışırken yatılı okulda geçirdiği zamanları, o zamanlarda babasının Anthony'nin ellerine bıraktığı "Perdenin Ötesini Görme" üzerine kurulu deneyin detaylarını ve "perdenin ardındaki"ni nasıl serbest bıraktıklarını hatırlar. Devitt kafasında yatan soruların cevaplarını buldukça geri dönülemez bir yola girdiğinin farkına varacaktır.
Sezon 2
Bir süredir Devitt'in gördüğü kabuslardan dolayı kendisine terapi uygulayan Doktor John Wakefield, hastasının aniden ortadan kayboluşunun üzerine onu aramaya başlar. Tıpkı kendisi gibi bir psikiyatrist olan dostu Johan Kaufmann'ın da yardımlarıyla Devitt'in izlerini süren Wakefield, hastasının ortaya çıkardığı gerçeklerle yüzleşecek ve onu içine çekildiği kabustan kurtarmaya çalışacaktır.
Arkaplan Hikayesi
İnanılana göre bu hayat dışında süregelmekte olan bir başka boyut vardır. Bu boyut değişmez gerçeği, ilk dili ve yaradılışın sırrını içinde barındırmaktadır ve bir perde tarafından korunmaktadır. "Son Kapı" yahut "Son Eşik" denilen bu perde antik varlıklar tarafından kullanılmaktaydı.
Anthony Beechworth'ün babası "Son Kapı"dan geçmek için araştırmalar yapmış ve bunu gerçekleştirmek adına bir serum geliştirmiştir. Fakat araştırmasını tam anlamıyla bitiremeden vefat etmiş ve elindeki her şeyi oğlu Anthony'e bırakmıştır. Yatılı okula gittiği dönemde Anthony bu araştırmadan arkadaşlarına (Devitt, Hugo ve Alexandre) bahsetmiş ve birlikte bunu gerçekleştirmek için çalışmalar yapmışlardır. Saniyelerle bile olsa perdenin ardına geçebilen ve perdenin ardındaki müthiş yaratığı görebilen grup, bunu yaygınlaştırmak için bir topluluk kurar fakat yaptıklarının korkunç bir sonuca yol açacağının farkında değillerdir.
Başlarına gelen korkunç olaylardan sonra topluluk dağılır ve Devitt kısmen hafızasını kaybeder. Fakat anlamadığı halde perdenin ötesiyle ilgili kabuslar görmeye devam eder. Doktor Wakefield'a yaptığı ziyaretleri sırasında dostu Beechworth'ten bir mektup alan Devitt, çıktığı yolculukta anılarını hatırladıkça gördüğü kabusları da anlam kazanır.
Karakterler
Jeremiah Devitt
Devitt zengin bir ailenin içine kapanık bir çocuğu. Genç yaşında annesinin ölümünün ardından babası onu yatılı bir Katolik okuluna gönderir ve Devitt'i tamamen terk eder. Orada Anthony, Alexandre ve Hugo'yla tanışır ve bir felsefe topluluğu kurup gizlice Son Kapı'ya ulaşma üzerine deneyler yaparlar.
Anthony Beechworth
Devitt'in yatılı okuldan dostu. Babası Son Kapı'ya ulaşmak için çalışmalar yapmaktaydı. Devitt'in yatılı okuldaki ilk ve en iyi dostu olmuştur.
Alexandre Du Pre
Devitt ve Beechworth'ün arkadaşı. Son Kapı'ya ulaşma deneylerinde aktif olarak bulunmuş ve sonunda aklını kaçırma derecesine gelmiştir.
John Wakefield
Devitt'in psikiyatristi. Kendisi hakkında fazla bilgi bulunmamasına karşın oyun içinde anlaşılan kadarıyla Wakefield'ın da karmaşık bir geçmişi olduğu bilgisi çıkarılabilir.
Johan Kaufmann
Wakefield'ın en yakın dostu ve kendisi gibi bir psikiyatrist.
Oynanış
Oyun point & click mantığıyla işliyor. Yani karakteri oyun içindeki ögelerle etkileşime girerek hareket ettiriyor ve stoğunza aldığınız eşyaları olması gereken yerlerde kullanarak hikayenin ilerlemesine olanak sağlıyorsunuz.
Grafikler
Oyun müthiş bir pixel şölen. Oyunun basit bir pixel oyundan fazlası olduğunu zaten açılışta da açıkça görebiliyorsunuz.
Ses ve Müzik
Carlos Viola tarafından yapılan klasik müzik tarzında soundtrack koleksiyonu oyuna derinlik katmasının yanı sıra müthiş bir uyum sağlıyor. Oyunun müzikleri oyunu oynadıktan sonra da defalarca dinlenilebilecek kadar güzel. Bunun dışında oyunun karakter ses desteği yok. Yalnızca oyunun bazı yerlerinde homurdanıp öksüren karakterlere ve "Nevermore!" deyip Edgar Allan Poe'ya selam gönderen kargaya denk gelmeniz mümkün.
Olası Sonlar
Oyun 2 sezon ve her sezonda 4 tane bölüm var. İlk oyunda tek bir son olmasına karşın ikinci sezonda iki sona çıkabiliyorsunuz.
Kişisel Düşünceler
Poe ve Lovecraft'ın hikayelerinin birer aşığı olarak bu oyuna bayıldım. Oyundaki gotik hava, yazarların hikayelerine gönderme yapan karga, kedi ve ağaç motifleri, karakterlerin olaylara olan soğuk kanlılıkları ve her korku oyununda olduğu gibi aptalca düşüncelere kapılmamaları (Centilmen beyler zeki adımlar atarak ilerler~) oynarken beni acayip etkiledi. Bir de, bunu söylemeden geçemeyeceğim, hiçbir karakterin yüzü olmamasına rağmen yaptıkları hareketler ve söyledikleriyle kendilerini sevdirmesine bayılıyorum. Aynı durum bir önceki oyun yazımda da geçerli olan bir şeydi. Yani bu demek oluyor ki her oyunun mükemmel görselleri ve karakter tasarımları olmasına gerek yok.
Bunun dışında oyunun müzikleri bir ha-ri-ka. Sadece bu kadar söyleyeceğim. Dinleyip kendiniz görün.
Son olarak oyunun sekiz bölümle sınırlı kalmasına gerçekten üzüldüm. O kadar sürükleyici ki daha fazla olsun istiyorsunuz. Ama ikinci sezonun sonuna gelindiğinde daha fazla uzayamayacağını fark ediyorsunuz.
The Game Kitchen'dan bu tatta başka oyunlar bekliyoruz!
Yazımı sonlandırırken hepinize okuduğunuz için teşekkür ederim. Oynadıysanız oyun hakkındaki düşüncelerinizi, yazıyı okuduktan sonra oynamaya karar verdiyseniz fikirlerinizi ve sorularını yorum kutumda görmekten mutluluk duyarım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere!
Videte ne quis sciat.